Göz ardı edilemeyecek bir tedarik zinciri sorunu: İklim


The Financial Times’tan Helen Thomas, “Climate is a supply chain problem that can’t be ignored” başlıklı makalesinde, iklim değişikliğinin etkileri yoğunlaştıkça küresel ticaretin su kaynaklı altyapısının kuruması ve kapanması riskinin altını çizdi. Makaleden öne çıkanları Fieldz olarak sizler için inceledik.

Yaşanan olaylar yalnızca “başlangıç”

İklim krizinin tedarik zinciri üzerindeki etkilerini güncel örneklerden yola çıkarak ele alan Helen Thomas, kavurucu sıcakların Fransa’daki Loire Nehri’nin yatağını kuruttuğuna ve Ren Nehri’ndeki suyun ticareti engelleyecek seviyelere çekildiğine dikkat çekerek, yaşanan bu olayların yalnızca “başlangıç” olduğunu belirtti.

Thomas, şirketlerin ilk endişesinin hangi fabrikalarının veya tedarikçilerinin artan risklere maruz kaldığı olduğunu vurgularken hükümetlerin ise gıda arzına yönelik tehditlere odaklandığını belirtti. Ancak Thomas’a göre bu yıl yaşanan kuraklık, iklim değişikliği yoğunlaştıkça küresel ticaretin su kaynaklı altyapısının kuruması veya kapanması tehlikesine davetiye çıkartıyor.  

İklim değişikliği, yakın geçmişte tedarik zincirini nasıl etkiledi?

Bu konuda örnekler maalesef oldukça fazla: Arjantin'in mahsul ihracatının çoğu, su seviyelerinin birkaç yıl içinde azaldığı Parana nehri boyunca geçiyor.

Geçen yıl Malezya'da meydana gelen sel, Port Klang'a zarar verdi ve birçoğu küresel olarak gönderilmeden önce orada paketlenen Tayvan yapımı gelişmiş yarı iletkenlerin arzını artırdı.

Ren'deki ticaret, beş yıl içinde ikinci kez kuraklıktan etkilendi.

Deniz yoluyla yapılan küresel ticaretin oranı %80

Thomas makalesinde, küresel ticaretin %80’inin bir noktada gemilerle kesiştiğini, 2020’ye kadar olan 30 yılda deniz yoluyla yapılan ticaretin üç kat arttığını belirterek, gemilerin giderek daha büyük hale geldiği ve iklim kaynakları veya değil bir problemle karşılaşıldığında bu gemilerin kurtarılmasının daha zor ve maliyetli olduğuna dikkat çekti. 

Arjantin, Malezya gibi ülkeler şimdiden iklim değişiklikleri nedeniyle zor günler geçirirken Thomas, en önemli kıyı limanlarının ve deniz ticareti noktalarının, ortalama fırtına yoğunluğundaki küçük değişikliklerin liman kesinti süresinde büyük artışlara dönüşebileceği, tropik fırtınalara eğilimli yerlerde bulunduğunu hatırlattı.  

Thomas’a göre bu gelişmeler göz önünde bulundurulduğunda iklim, hükümetler ve şirketler için göz ardı edilmemesi gereken bir başka tedarik zinciri riski olarak önem kazanıyor.  

PAYLAŞ:

Tedarik zincirlerinin geleceği: Sürdürülebilirlik

Orman yangınları ve iklim değişikliği: Gelecek nasıl olacak?