Netflix’ten kariyerinize ilham olacak 5 yapım

Dramatik sanatların insan üzerindeki en güçlü etkilerinden biri olan katarsis, ilk olarak Aristoteles tarafından tanımlanıyor. Düşünürün Poetika isimli eserinde yer verdiği bu kelimeye ilişkin yorumlar, seyircinin izlediği filmde veya tiyatroda karakterle özdeşlik kurduğu bir çeşit arınma anına karşılık geliyor. İşte tam da bu yüzden filmler, hayata, kariyere, iş ilişkilerine ve daha pek çok şeye ilham olabiliyor.

Milattan önce 384’te doğduğu tahmin edilen ve Antik Yunan’ın en ünlü düşünürlerinden biri olan Aristoteles’in Poetika adlı eserinde yer verdiği katarsis kelimesi, bugün farklı yorumlarıyla, dramatik sanatların insan üzerindeki duygusal etkisine işaret edecek bir anlamda kullanılıyor. Katarsis, dramatik sanat ve seyirci-oyun ilişkisi bağlamında değerlendirildiğinde, duygusal bir rahatlamaya, bir arınma durumuna işaret ediyor. Katarsis halinde kişiler, çoğunlukla izledikleri tiyatro veya filmde, bir karakterle özdeşlik kurarak yoğun duygularının karşılığını bu karakterde buluyor.

Bazı filmlerin, bazı karakterlerin sizi daha çok etkilediğini, söz konusu filmi izlerken diğer filmlerden daha farklı hissettiğinizin farkına vardığınız oldu mu? Peki, bu duygunun arkasındaki sebebi merak ettiniz mi? Filmleri ve dramatik sanatları sevmemizin sebeplerinin ardında bu katarsis anı yatıyor. Yaşadığımız stresin, duygusal yüklerin ve iç çatışmaların gerçek dünyada farklı kişilerde de karşılığı olduğunu görmek, bir özdeşlik ilişkisi kurarak duygusal bir rahatlamaya dönüşüyor. İşte tam da bu yüzden dizi ve filmler, yeni adımlar, kararlar ve perspektifler için de ilham verici ve aydınlatıcı oluyor.

Bu düşüncülerden hareketle, bu yazımızda çalışma yaşamına, hayata ve girişimciliğe dair ilham verebilecek ve Netflix’ten izlenebilecek yapımları sizler için derledik.

1. The Theory of Everything — Her Şeyin Teorisi

Her Şeyin Teorisi, 2014 yapımı, biyografi ve dram türünde bir film olarak karşımıza çıkıyor. Yönetmenlik koltuğunda James Marsh'ın oturduğu film, Albert Einstein'dan bu yana dünyaya gelen en parlak teorik fizikçi olarak kabul edilen Stephen Hawking'in üniversite yaşamını ve ölümcül ALS hastalığına yakalandığını öğrendiği yılları özetliyor. Son dönemin en parlak ve ünlü fizikçisi olan Hawking, Cambridge Üniversitesi’nde okurken Jane Wilde isimli bir kadına aşık oluyor. 21 yaşında, bir kas hastalığı olan ALS teşhisi konan Hawking, bedensel özelliklerini yavaş yavaş yitirmesine rağmen, dünyanın “Einstein’ın halefi” olarak andığı bir fizikçi olabilecek kadar çalışıyor. Akademi ödülü kazanan, 126 farklı ödüle aday gösterilen bu biyografi filmi, doğrudan iş hayatına ilişkin olmasa da fiziksel zorluklara ve duygusal çatışmalara rağmen başarılı olan büyük bir bilim insanının hikayesini anlatması açısından ilham veriyor.

2. Inside Bill's Brain 

Microsoft’un kurucusu Bill Gates’in zihnine bir yolculuk yapmaya hazır mısınız? Inside Bill’s Brain, her biri ortalama 50 dakika süren üç bölümden oluşan bir mini dizi. Birinci kısımda Gates’in kız kardeşlerinden onun çocukluk anılarına dair anekdotlar dinlerken, Gates’in gelişmekte olan ülkelere daha iyi bir tesisat altyapısı sağlamak için odaklandığı çalışmalarına tanıklık ediyoruz. İkinci bölümde Gates’in çocukluk dönemindeki dostluğundan ve Microsoft’un kurucu ortağı Paul Allen ile eşsiz bağından besleniyor, Bill’in hayatına şekil veren bağlantılarını mercek altına alıyoruz. Üçüncü ve son bölümde iklim değişikliğine odaklanıyoruz. İklimin gittikçe zorlaşan koşullarına çözüm aramak için tutku, kaynak ve hızlı hareket etme becerisinin gerektiğini keşfettiğimiz bu bölüm, Bill Gates’in bu üç özelliğin tümüne sahip olduğunu gösteriyor. Teknoloji devriminin öncülerinden biri olan, yaşayan bir efsanenin zihninin kıvrımları içinde dolaşmak, hangi mesleği yaparsanız yapın bir ucundan yakalayabileceğiniz bir ilham kaynağına dönüşüyor.

3. The Pursuit of Happiness — Umudunu Kaybetme

Biraz eski ve klasik bir filmden söz etmekten zarar gelmez, zira Umudunu Kaybetme, tüm zamanların çok ilham veren filmlerinden biri olma vasfını yıllardır taşıyor. Hayata tutunma çabası içinde olan bir satış görevlisinin, hayatını değiştirecek profesyonel bir kariyere başlamaya hazırlanırken oğlunun velayetini aldığı dönemi izlediğimiz film, IMDb’de 506 bin kişinin oylarıyla 10 üzerinden 8 puanını korumayı başarıyor. Başrollerinde Will Smith, Thandiwe Newton ve Jaden Smith’in rol aldığı filmin yönetmen koltuğunda Gabriele Muccino otururken, senaryoda Steve Conrad’ın imzası bulunuyor. Christopher Gardner isimli bir kişinin gerçek hikayesine dayanan filmde bir yandan kemik yoğunluğu tarayıcısı gibi medikal bir ürün satmaya çalışırken, diğer yandan işlerin yolunda gitmeyişinden oğluyla birlikte zaman zaman sokaklarda kalmak zorunda kalan bir babayı izliyoruz. Filmi izlemeyenler bile, Will Smith’in filmdeki oğluyla bir basketbol sahasındayken “Birinin sana bir şey yapamazsın demesine izin verme” sözünü bir yerlerden hatırlayacaktır.

4. Suits 

Manhattan'ın yüksek katlı plazalarından birinde, itibarlı bir hukuk şirketini yöneten avukatların hikayeleri ilginizi çeker mi? 9 sezonluk dizi Suits, uzun bir yolculuğa çıkmak ve değişimlerine tanık olduğu karakterlerle iş hayatına dair pek çok şey öğrenmek isteyenler için en iyi alternatiflerden birini sunuyor. Karizmatik ve yenilmez avukat, Harvey Specter, kendisine yetebilecek yardımcı avukatı seçmek istediğinde Mike’la tanışıyor, fakat bir problem var. Mike avukat değil. Her bölümde farklı bir davaya odaklanan, ilişkilerle, hatalarla, sevgiyle, aşkla, hırslarla harmanlanan Suits’in sürükleyiciliği bile onu izletmeye yetiyor. Karşılaştıkları problemler hiç bitmeyen bu şık kadınlar ve adamlar; kazanmak veya en azından kaybetmemek için yaşıyor. Amerika Birleşik Devletleri’nin kurumsal yaşamına ve iş dünyasına dair hem bir bilgi kaynağı hem de keyifli bir seyirlik olan Suits, zaman zaman yozlaşmış ilişkileri gözler önüne serse de izleyenleri Pearson & Specter & Litt isimli hukuk bürosundaki her karakterin değişim sürecinde bir yolculuğa çıkarıyor.

5. Borgen 

Bu kez Danimarka’ya uzanıyor, iş dünyasından biraz çıkıp politikaya yelken açıyor ve listemize her sezonu birer saatlik 10 bölümden oluşan 3 sezonluk bir diziyi alıyoruz. Politikanın karşısına çıkardığı sürpriz gelişmelerin ve benimsediği samimi söylemlerin etkisiyle kendini bir anda Danimarka’nın ilk kadın lideri olarak bulan Birgitte Nyborg, yerleşik teamülleri ılımlı bir biçimde sarsarken siyasetin karanlık yönüyle de tanışıyor. İki çocuk annesi bir kadın olan Nyborg, bir yandan otoritesini kurmaya, diğer yandan ailesini kurtarmaya çalışıyor.

Dileriz bu önerilerimiz hafta sonlarınız için güzel bir aktiviteye dönüşür, katarsis duygusunu yaşatır ve kariyerinize dair yeni kapılar aralar. Keyifli seyirler!