Bursa, hangi sanayi alanlarına odaklanacak?


Kurumsal satın alma ve tedarik zinciri yönetimi şirketi Zer ve Ekonomi Gazetesi iş birliği ile organize edilen “Yeni Dönemde Dayanıklı Olmak: Bursa Yarınlara Hazır mı?” oturumu, Bursa iş dünyasını gündemine aldı.

Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ'ın moderatörlüğünde gerçekleşen "Yeni Dönemde Dayanıklı Olmak: Bursa Yarınlara Hazır mı?" etkinliğinde Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkan Yardımcısı Cüneyt Şener, Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Başkanı Baran Çelik, Makine İmalatçıları Birliği (MİB) Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Özkayan, Bursa Organize Sanayi Bölgeleri Birliği (BOSBİR) ile Demirtaş OSB Başkanı Ersan Özsoy, Piri Reis Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi Genel Koordinatörü Vahap Munyar ve Zer Satış ve Promena Hizmetleri Direktörümüz Orçun Güven konuşmacı olarak yer aldı.

Bursa iş dünyasının yoğun katılım gösterdiği oturumda Bursa’nın gelecek vizyonu masaya yatırılarak KOBİ’lerin gelişmesine olanak sağlayacak mekânsal planlama, yüksek katma değerli sektörler ve dönüşümleri, Bursa’nın önemli bir parçasını oluşturduğu otomotiv endüstrisi, Bursa sanayisinin gelişimi için planlı, verimli ve çevre dostu yatırım planları gibi önemli konular tartışıldı.

“Mekansal planlama, Bursa için önem taşıyor”

Toplantıda konuşan Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkan Yardımcısı Cüneyt Şener, Bursa’nın 16 milyar dolarlık ihracatıyla son 5 yıldır orta ihracat sendromuna girdiğini vurgulayarak, mekânsal planlamanın önemine işaret etti. Bursa’daki 17 OSB’nin toplam üretimin yaklaşık yüzde 47’sini yaptığına, kalan yüzde 57’lik kısmın planlı olmayan sanayi alanlarında yer aldığına dikkati çeken Şener, BTSO tarafından planlanan KOBİ OSB ile ilgili bilgi verdi. Cüneyt Şener, “KOBİ’ler artık artan yatırım maliyetleri, uygun olmayan çevre ve koşullar nedeniyle büyüyemiyor. KOBİ’leri büyütmek istiyorsak onlara alan açmamız lazım. Orta ihracat tuzağından KOBİ’lerin gücüyle atlayabileceğimizi düşünüyoruz. Bursa’nın çevre ve trafik gibi problemlerinin de böyle bir yapılanmayla çözülebileceğini düşünüyoruz. Bugün Bursa’nın pek çok mahalle arasında sanayi üretimi yapılıyor. 8 bin orta ölçekli sanayi tesisi Bursa’da OSB’ler dışında. Bu çok ciddi bir rakam. KOBİ OSB konusunda bize 2 bin 400 firmanın başvurusu var. Acil ihtiyacı olan firmaların talep ettiği alan büyüklüğü 14 bin dönüm kadar. Tabii yerel yönetimlerimiz, belediyelerimiz bu konuda hassasiyet gösteriyorlar ama talep ve ihtiyaç devletin önünde gidiyor” açıklamalarını yaptı.

“Dünya ekonomisinde yavaşlama öngörülüyor”

Dünya ekonomisinin bir değişim ve dönüşüm döneminde olduğunun altını çizen Piri Reis Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, dünyanın globalleşmeden bir miktar daha bölgeselleşmeye doğru gittiğini kaydetti. Çin’in global ekonomiyle entegre olmasıyla dünyanın büyüme hızının arttığına işaret eden Aslanoğlu, ancak Çin’in aldığı kararla büyümenin yüzde 5’i geçmeyeceğini, bu nedenle önümüzdeki süreçte dünyanın da daha yavaş büyüyeceğini aktardı. Bu durumun ihracat kenti Bursa için riskler kadar fırsatları da içinde barındırdığına dikkati çeken Erhan Aslanoğlu şunları söyledi: “Bölgeselleşme öne çıkacaksa Türkiye bu bölgede en güçlü ülkelerden birisi. Yani Çin artık bu bölgeye daha az erişecekse onu ikame edecek en önemli ülkelerin başında Türkiye geliyor. Bunu gösterdik. Ama biz Çin’i ikame edeceksek bundan sonra yüksek teknoloji ürünlerde etmemiz gerekecek. Orta ve düşük teknolojide rekabet ediyoruz. Ama o ürünlerde rakibimiz çok. Biz bu fırsatı, bu bölgede yüksek teknoloji üründe de payını arttıran, bu ürünleri yeni dönemin üretim yapısına uyumlu yapabilen bir ülke olduğumuzda bu fırsatı değerlendirmiş oluruz. Biz Avrupa’ya entegre olurken Çin ve Uzakdoğu tarafını da ihmal etmememiz lazım.” açıklamalarını yaptı.

“İhracat tabana yayılıyor”

Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Başkanı Baran Çelik, “Kentin ihracatının otomotiv ihracatına bağımlılığı azaldı ve yüzde 45 seviyelerine düştü. İhracatçı sayımız pandemi öncesi sayısının yüzde 30 üstünde. Daha çok küçük ve orta ölçekli firmalarımız özellikle yaşanan iç pazardaki sıkıntılara alternatif olarak ihracatı denediler ve bunda da başarılı oldular. Yani aslında çok sağlıklı bir yöne doğru evriliyor. Makro anlamda büyük ihracatçıların sürüklediği şehir ihracatı biraz daha tabana iniyor” ifadelerini kullandı.

"İnovasyon liderlerinin önü açılmalı"

Türkiye’nin makine üretimi konusunda ciddi bir kabiliyet kazandığının altını çizen Makine İmalatçıları Birliği (MİB) Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Özkayan, Bursa’nın bu alanda adını globalde duyurmuş marka bir kent olduğunu söyledi. İçinde farklı disiplinleri barındıran makine sektörünün ürettiği yüksek teknoloji ve katma değer ile savunma sanayi gibi alanlarda da önemli başarılar elde ettiklerine dikkati çeken Ahmet Özkayan, şirketlerde inovasyon liderlerinin önünün açılması gerektiğine işaret ederek dijitalleşme, profesyonel yönetim, kurumsallaşmanın altını çizdi.,

Planlı, sürdürülebilir, çevre dostu yatırım alanları önem kazanıyor

Bursa’da 4’ü ihtisas 13’ü karma olmak üzere 17 OSB bulunduğunu dile getiren Bursa Organize Sanayi Bölgeleri Birliği (BOSBİR) ile Demirtaş OSB Başkanı Ersan Özsoy, “Bursa ve ülke ekonomisinde OSB’ler önemli bir yere sahip. Bunu görmezden gelip törpüleyecek miyiz, yoksa eksikliklerini giderip daha da geliştirecek miyiz? Buna cevabım, elbette geliştirilmesi yönünde olacaktır. Ülkemizde 60 yıllık bir hikayesi bulunan OSB uygulaması, kendini ispatlamış ve ihraç ettiğimiz bir uygulamadır. Dolayısıyla, sanayi için mutlaka yeni yerler üretmeliyiz. Sanayi için planlı, verimli, sürdürülebilir ve çevre dostu yatırım alanları sunmalıyız. Hali hazırda alt yapısı sorunlu, ulaşım ve enerji sorunları olan, atık suları çevre için büyük sorun yaratan, baca emisyonları ile havamızı kirleten plansız sanayi alanları meselesini de Bursa için artık çözmeliyiz.” açıklamalarını yaptı.

“Değişime adapte olan şirketler ayakta kalacak”

Zer’in tedarik zinciri ve satın almada tüm iş ortaklarına katma değerli hizmetler sunduklarını aktaran Zer Satış ve Promena Hizmetleri Direktörü Orçun Güven, pandemi, ticaret savaşı, Ukrayna Rusya savaşı, yaptırımlar, çip ve konteyner krizi gibi nedenlerle tedarik zincirleriyle ilgili risk yönetiminin öneminin arttığına dikkati çekti.

Yeni nesil CEO’ların yeniliklere açık ve inovatif bir bakış açısıyla ekiplerine liderlik etmesi gerektiğini kaydeden Orçun Güven, “Geleneksel ve konvensiyonel yöntemlerle iş yapan yönetimler artık değişime ayak uyduramıyor ve değişim onları yıkıma maruz bırakıyor. Bu nedenle öncelikle içerdeki kaynakları, yetenekleri doğru pozisyonlara konumlandırmak lazım. Yeni bir jenerasyonla çalışıyoruz. Akıllılar ama beklentileri yüksek. Şirket içindeki yapılanmayı, kariyer yollarını ve teşvik mekanizmalarını yeni nesli içeride tutacak şekilde düzenlemek gerekiyor” ifadelerini kullandı.

 

PAYLAŞ:

Yeni nesil teknolojilerle çalışan bağlılığını nasıl artırabilirsiniz?

İki kadından kısa yaşam kesiti