Karizmatik Liderden Agile Lider'e


Bu yazıda mevcut yöneticilerin dönüşüm yolculuklarında karşılaştıkları iki önemli zorluk olan kendini değersiz hissetme korkusu, karışmayı ve cevap üretmeyi bırakabilmek konularına değinilmiştir.

Bir önceki Agile Lider başlıklı yazımda bu yeni liderlik kavramını tanımlamaya çalışmıştım. Özetle, operasyon odağından insan odağına doğru evrilen bir dönüşümü ortaya koymuştum. Bu yazımda da kısaca mevcut yöneticilerin dönüşüm yolculuklarında karşılaştıkları iki önemli zorluğu paylaşmak isterim.

Kendini değersiz hissetme korkusu

Mevcut yapıda yöneticiler operasyonun o kadar içindeler ki, bu anlamda ben onlara “usta başı yöneticiler” demeyi tercih ediyorum. İşte bu yüzden, mevcut yöneticilerin operasyonu takıma bırakmaya başladıklarında kendilerini boşlukta hissettiklerini görüyoruz. Bu ilk başta belki rahatlatıcı gibi algılanabilir, ama bir süre sonra kendisini değersiz hissettiren bir boşluktan bahsediyoruz aslında. İşte bu rahatsızlığı dönüşüm için kullanmak işin anahtarı. Malum önemli değişimler karın ağrısı çekerek başlarlar. Bu yüzden, yöneticilerin bir önceki yazımda bahsettiğim konulara; kendisini geliştirme, şeffaflık sağlama, ekibini geliştirme gibi, odak kaydırıp burada kendilerini yeni baştan yaratmaları gerekiyor. Çeviklik bir yenilenebilme yeteneği ve yenilenebilmeye önce yöneticilerin önderlik etmesi gerekiyor.

Karışmayı ve cevap üretmeyi bırakabilmek

Yine mevcut durumda operasyonun çok içerisinde olan yönetim ekibi için cevaplar üretmek işin kolay tarafı. Tabi bu durum sadece yönetim için değil, zaman zaman takımlar için de kolay olan demek. Çünkü cevabı ve yönlendirmeyi alıp devam etmek, sorumluluğu almıyor olmak demek. İşte bu yüzden de her seferinde cevapları veren bir yöneticinin takımında sahiplenme yaratamaması olası. O yüzden liderin kendisine sürekli şunu hatırlatması gerekiyor; takımların farkındalığını ve sahiplenmesini artırmak için neler sorabilirim? Bu yeni bir alışkanlık cevap vermek yerine soru sormak. Açıkçası bu yeni alışkanlığı kazanmanın tek yolu da sık sık pratik etmek. Yönetici cevap veren olmaktan uzaklaşmak, takımların sahipliğini artırmak ve sorularıyla takımlarını beslemek yönünde başta istekli ve sonrasında da ısrarcı olursa o zaman bu süreci kolaylıkla atlatabilir.

Unutmamalı ki; hiçbir organizasyon, içinde bulundurduğu liderlerin perspektifleri ve dünya görüşlerinden öteye evrilemez. Bu yüzden de dönüşümün başarısı, şirketteki liderlerin ve akabinde tüm bireylerin gelişim zihniyetiyle alakalıdır. Bu yüzden de, kişilerin kendilerine ayna tutabilmesi önemli. Bunun için yöneticiler kendi farkındalıkları üzerinde çalışmalı, sıkça geribildirim almalı, dışa açık olup beslenmeliler. Eğer, sadece kendi şirketinizde yarattığınız yoğun tempo ve benzer kişisel çevrenin dışına çıkamıyorsanız maalesef geçmiş olsun ki “dinazorlaştınız”! Hep alıştığınız konfor alanında kalarak kendinizi geliştiremezsiniz.

Özetle, başarılı bir Agile Lider’in kendi entelektüel kapasitesine yatırım yapması gerekiyor. Çok yoğun olduğu için 1 tam günlük eğitimlere katılamam diyen ya da yine çok yoğun olduğu için konferanslar veya dış topluluklarda harcayacak zamanı olmadığından şikayet eden klasik, yerinde sayan yöneticilerden olmayın!

PAYLAŞ:

Yeni nesil teknolojilerle çalışan bağlılığını nasıl artırabilirsiniz?

Motorola Iridium: Teknoloji odaklı bir inovasyon hikayesi