ChatGPT kime yarar kime yaramaz?


Bu hafta, ChatGPT’nin yeni çıkan sürümü GPT-4’ü kullandım. Biraz korktum. Biraz da şükrettim. “İyi ki 40 yaşını geçmişim” dedim. Kariyerimize ilk başladığımızda yaptığımız işlerin birçoğunu ChatGPT saniyeler içinde ve benzer kalitede yapabiliyor gibi. Özellikle benim gibi yazma çizme işleriyle uğraşanlar için bu daha da fazla geçerli.

Şahsi deneyimlerden değil de bilimsel çalışmalardan yola çıkarak durumu inceleyelim. MIT Üniversitesi’nden Shakked Noy ve Whitney Zhang’in bu ay yayınlanan çalışması bu açıdan önemli bulgular sunuyor. Çalışma, yazılım ve pazarlama gibi işlerde kariyerine yeni başlayan 444 üniversite mezunu profesyonelle GPT-3’ün test edildiği sonuçları ortaya koyuyor. Çalışma henüz çok yeni ve daha hakem değerlendirmesinden geçmemiş.

Çalışmada normalde ortalama olarak 37 dakika süren bir yazı çalışmasının ChatGPT kullanıldığı zaman 27 dakikada tamamlandığı ölçülürken, çıkan ürünün kalitesinde de artış olduğu gözlemlenmiş. Kesin olan bir şey varsa o da ChatGPT sayesinde epey zamandan tasarruf edeceğiz. 2013 yılında Harvard Business Review’de yayınlanan bir çalışmaya göre bilişsel beceri gerektiren işlerde çalışanlar, günde üç saatlerini masa başı işlere ayırıyor (geri kalan zamanlarında toplantılara katılarak vb. işlerle geçiyor). Bu masa başı işlerde, deneyde olduğu gibi %40 tasarruf olsa günde bir saatten fazla zaman kazanacağız. 

Gelin bakalım ChatGPT hangi fonksiyonların yerine geçmiş.

MIT araştırmasına göre, ChatGPT kullananlar beyin fırtınası ve ürünlerinin ilk taslağını hazırlamak için daha az zaman harcıyor. Ürüne son halini vermek içinse daha çok zaman harcıyor.

Burada iki risk görüyorum: Birincisi, beyin fırtınası ve ilk ürünün hazırlanması gibi daha çok sembolik mantık kullandığımız, fikirleri çarpıştırdığımız, farklı kavramlar arasında bağlantılar kurmayı veya lüzumsuz fikirleri filtreleyip düşünce sürecimizin dışına çıkardığımız safhaların iş pratikleri içindeki yeri azaldıkça, beyinler tembelleşebilir. Özellikle kariyerine yeni başlayanların beyinlerini bu şekilde eğitmemelerinin riskli olduğunu düşünüyorum.

İkincisi, ChatGPT’nin getirdiği verimlilik artışı aslında şirketlerin yeni çalışmaya başlayan istihdamını azaltabilir. Oysa, ofis işlerinin çoğu da usta-çırak ilişkisiyle öğreniliyor. Bu ilişkilerin COVID-19 ve evden çalışmayla zayıfladığını görmüştük. Kendisi iki satır yazı veya bilgisayar kodu yazmamış birinin yazılmış ürünleri nasıl değerlendirebileceğini merak ediyorum.

ChatGPT ve genel olarak yapay zekâ ile çalışanlar arasındaki farkların azalacağını söylemiştik. Çoğunluk arasındaki farklar azalırken, bir grup azınlık başka yetenekleriyle öne çıkacak gibi görünüyor. Bilişsel becerilerden çok duygusal ve sosyal becerilerle… Entelektüel merak, soru sorabilme, dinleyebilme, organizasyon kabiliyeti ve ilişki ağları geliştirebilme becerileri… Hata yapmaktan korkmamak ve hatalardan öğrenebilmek. Şimdi bu becerileri geliştirme zamanı.

PAYLAŞ:

Günümüzde başarılı olmak için neden dijital inovasyon önceliklendirilmeli?

2024’te İş Dünyasında Yapay Zeka ve Gelecek Beklentileri