Dijital dönüşümün yeşil hali: İkiz dönüşüm


Gezegenimiz, Sanayi Devrimi’nden bu yana iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini her geçen yıl daha görünür biçimde hissediyor. Avrupa Birliği, birey, şirket ve hükümetlerin alması gereken önlemleri sıralarken, dijital dönüşümü sürdürülebilir bir gelecek için vazgeçilmez olarak görüyor. İkiz dönüşüm adı verilen bu iki cepheli strateji, işletmeler için de sürdürülebilir ve kârlı bir gelecek vaat ediyor.

Dünyanın, 90’lı yılların ortasından başlayarak 28 trilyon ton buz kaybettiği biliniyor. Mevcut erime hızı 1,2 trilyon ton olarak ölçülüyor. Kuzey Kutbu’nda buzla kaplı alanların, 1979’dan bu yana yaklaşık %40 küçüldüğü tahmin ediliyor. Bazı uzmanlar, gezegenin altıncı kitlesel yok oluşunun ortasında olduğunu ve sebebinin çoğunlukla insan aktivitesi olduğunu belirtiyor. Bu durum, 1 milyondan fazla türü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bırakıyor. Temmuz 2021 itibarıyla atmosferdeki karbondioksit konsantrasyonunun, insanlık tarihindeki en yüksek seviyeye ulaştığı belirtilirken, karbondioksit miktarının Sanayi Devrimi’nden bu yana %40 arttığı aktarılıyor.

Evet, gezegenimiz alarm veriyor ve bu durum uluslararası otoriteleri harekete geçiriyor.

Avrupa Yeşil Mutabakatı ve “Fit for 55”

Avrupa Birliği’ni 2050’de iklim nötr hale getirmeyi amaçlayan ve 2020’den bu yana Avrupa Komisyonu tarafından yürütülen Avrupa Yeşil Mutabakatı (European Green Deal), tüm mevcut yasaları iklim esaslarıyla yeniden gözden geçirmeyi ve döngüsel ekonomi, biyolojik çeşitlilik, inovasyon gibi konularda yeni yasalar çıkarmayı öngörüyor.

Bu kapsamda duyurulan Fit for 55, Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın parçası olarak, Avrupa Birliği’nin 2050 yılına kadar iklim nötrlüğe ulaşması için bağlayıcı bir hedef belirliyor. Birlik, 2030’a kadar karbon emisyonlarını en az %55 oranında azaltmayı taahhüt ederken, yeşil dönüşümü dengeli ve tutarlı bir çerçevede tamamlamaya odaklanıyor. Adil bir geçiş için temel koşulları belirleyen yasa, AB endüstrisinin yenilikçiliğini ve rekabet gücünü korumayı ve AB’yi küresel iklim krizine karşı mücadelede öncü olarak konumlandırmayı esas alıyor.

Belirsiz zamanlarda yeni değer kaynakları bulmanın yolu: İkiz dönüşüm

İkiz dönüşüm, sınırları Fit for 55 ile daha da belirgin hale gelen bir kavram olarak öne çıkıyor. Yeşil Mutabakat hedeflerine ulaşmak için dijital dönüşümün potansiyelini önemli bir kolaylaştırıcı olarak gören Avrupa Komisyonu, yeni nesil teknolojilerin iklim değişikliği risklerini bertaraf etmek için yardımcı olabileceğine inanıyor. Komisyonun planlarında yeşil ve dijital dönüşümün birbirini tamamladığı, ikiz dönüşüm kavramının iki yönlü bir dönüşümü tasvir ettiği görülüyor.

Araştırma ve danışmanlık şirketi Accenture’a göre pandemi, savaşlar, tedarik zinciri kesintileri gibi dönemlerden geçen iş dünyasının daha dayanıklı ve esnek olmasının, yeni değer kaynakları bulmasının yolu, dijital teknolojilerin sürdürülebilirlikle kesişiminden, yani ikiz dönüşümden geçiyor. Accenture’ın yürüttüğü araştırmaya göre ikiz dönüşüm yaklaşımını takip eden şirketlerin, geleceğin en güçlü performans gösteren işletmeleri arasında olma olasılığı 2,5 kat artıyor.

Şirketler, neden ikiz dönüşümü benimsemeli?

Teknoloji ve sürdürülebilirliğin birlikte tartışılmasını ve dijital teknolojilerin sürdürülebilirlik amaçlarını yerine getirmeye odaklanması gerektiğini savunan ikiz dönüşüm kavramı, sürdürülebilirlik ve kârlılığın birbirinden ayrı düşünülmeyeceği bir gelecek tasvir ediyor. İkiz dönüşüme göre “olsa güzel olur” pozisyonunu geride bırakan kurumsal düzeyde sürdürülebilirlik, küresel toplumun faydası için “olmazsa olmaz” bir konuma kavuşuyor. Zira ikiz dönüşüm, büyüme, kârlılık ve marka imajı gibi konularla doğrudan ilişkileniyor.

Avrupa’da dijital açıdan dönüşen endüstrileri temsil eden ticaret birliği DIGITALEUROPE'un verilerine göre dijital teknolojiler, ürettikleri karbonun 9,7 kat daha fazlasının salımını engelleyebiliyor. IBM’in bir araştırması, 2 kişiden birinin sürdürülebilir markalar için ekstra ödeme yapmaya istekli olduğunu gösteriyor. IBM’in 32 ülkede, üretime yönelik çeşitli sektörlerde yaklaşık 2 bin yöneticiyle yaptığı ankette, sürdürülebilirlik ve dijital dönüşüm çabalarını entegre eden şirketlerin, daha iyi sürdürülebilirlik sonuçları ve gelir artışı elde ettiği görülüyor. Ayrıca bu şirketler, inovasyon konusunda da daha iyi sonuç gösteriyor. 2018 ve 2021’in ilk yarısı arasında söz konusu şirketlerin, en iyi performans gösteren emsallerine göre 9 puanlık bir farkla %51’lik bir tahmini kümülatif gelir artışı gördükleri belirtiliyor.

Accenture'dan ikiz dönüşüm için 5 adım

Accenture, “ileriye doğru cesur ve yeni bir yol” olarak tanımladığı ikiz dönüşümü başarıyla uygulamak isteyen şirketler için aşağıdaki tavsiyeleri sunuyor:

1. İş modellerini sürdürülebilirlik temeli üzerine, teknolojinin olanaklarıyla inşa edin

İkiz dönüşümü benimseyen şirketlerin %61’i, gelirlerinin %10’undan fazlasını teknoloji ve sürdürülebilirliği tek potada eriten iş modelleri sayesinde elde ediyor. 5 şirketten dördü, bunu üç yıl içinde yapmayı planlıyor.

2. Teknoloji uygulamalarını sürdürülebilir uygulamalara ölçeklendirmek için kaynakları birleştirin

İkiz dönüşümü benimseyen şirketler içinde, yıllık gelirlerinin %10’undan fazlasını yatırıma ayıran şirketlerin oranı %45 iken, toparlanma evresinde bu oranın %57’ye çıktığı biliniyor. İnovasyona tüm alanlarda daha fazla yatırım yapan bu şirketler, teknoloji ve sürdürülebilirliğin ayrı öncelikler olmadığının farkında.

3. Yalnızca finansal sonuçlara odaklanmayın

İkiz dönüşümü benimseyen şirketler, finansal sonuçların ötesine geçen KPI’lar belirliyor. Emisyon azaltma konusundaki ilerleme, pozitif toplumsal etkiye sahip ürünlerin payı, sürdürülebilir kaynaklardan üretilen değerin oranı gibi başlıklar da anahtar performans göstergeleri arasında sayılıyor.

4. Partnerlerinizi de bu göstergelere ve ikiz dönüşüme göre belirleyin

İkiz dönüşüm yaklaşımını benimseyen şirketler, sektörleri ve temas ettikleri tüm paydaşlar için öncü bir rol de üstleniyor. Genel değer zincirinin sürdürülebilirliğini artırmak için eğitimler sunan bu şirketler, tedarikçilerini de sürdürülebilirlik yolculuklarına aktif olarak dahil ediyor.

5. Yeteneği yönetin, güçlendirin ve besleyin

İkiz dönüşümü benimseyen şirketlerin, insan faktörünün dönüşüm sürecindeki potansiyel risk ve fırsatlarını da anlaması gerekiyor. Benimsenen teknolojiler, sürdürülebilirlik konusunda duyarlı ve teknoloji konusunda yetenekli insan kaynağını da gerektiriyor.

İkiz dönüşüm, sektör ya da ölçek fark etmeksizin tüm şirketlerin ortak bir biçimde benimsemesi gereken bir kavramsal çerçeve sunuyor. Tohumları Avrupa’da atılsa da dünyanın her yerinde uygulanabilecek fırsatlar barındıran ikiz dönüşüm, yalnızca pandeminin ve onu izleyen küresel krizlerin etkilerini hafifletmeye yaramıyor, aynı zamanda şirketlere yeni döneme daha dayanıklı, esnek, çevik ve 21. yüzyıl gereksinimlerine uygun bir biçimde başlama şansı veriyor. Sürdürülebilirliği ve teknolojiyi iş süreçlerinin dönüşümünde başarıyla uygulayabilen işletmeler, gelecek için rekabet avantajı elde etmekle kalmıyor, çalışan, müşteri, tedarikçi ve iş ağındaki diğer tüm paydaşların takdirini kazanmalarını mümkün kılan toplumsal bir sorumluluğu da yerine getirmiş oluyor.

PAYLAŞ:

Günümüzde başarılı olmak için neden dijital inovasyon önceliklendirilmeli?

Tedarik zincirinde nesnelerinin internetinin 10 stratejik faydası