Yeni bir ekonomi, yeni gerçeklik: Metaverse


İnternet ve iletişim teknolojileri her gün gelişiyor, birbirimize bağlandığımız yollar her yeni gelişmeyle dönüşüm yaşıyor. Son yılların en popüler kavramlarından bir haline gelen metaverse, bu değişimin son noktasını temsil ediyor. Fieldz olarak bu yazımızda metaverse kavramının tanımına, vaatlerine, güncel durumuna ve tedarik zinciri için ne anlama gelebileceğine odaklanacağız.  

University College London’dan antropoloji profesörü Daniel Miller, “Akıllı telefonlar artık sadece kullandığımız bir cihaz değil. Yaşadığımız yer haline geldi” derken, teknolojinin hayatımızı nasıl dönüştürdüğüne ve iş birliği, bağlantı ve iletişim açısından gelecekte bizi neler beklediğine dair ipuçları veriyordu. Her geçen yıl hayatımızın daha büyük bir bölümünü online ortamda geçiriyoruz ve her yeni teknoloji, gerçek hayatı dijital hayattan ayırt etmeyi zorlaştırıyor. Sanal ve gerçeğin sınırları kalkıyor, bu farklı gerçeklik kavrayışları birbirinin içinde eriyerek yeni bir gerçeklik olasılığının kapılarını aralıyor.

Rutinlerimizi, ilgi alanlarımızı, eğlence anlayışımızı, alışveriş alışkanlıklarımızı dijitalde icra etmeye çoktan başladık, fakat bugün yeni kavramlarla kendi varlığımızı da dijitalde taklit ediyoruz. Wunderman Thompson Intelligence’a göre avatarlarımıza giyecekleri kıyafetler ve kullanacakları sanal arabaları seçiyor, ilişkilerimizi sanal ortamda başlatıyor, dijital araziler üzerine, dijital yapılar inşa ediyoruz. Katıldığımız iş toplantıları artık Zoom ekranlarından sanal karakterlerimizin bir araya geldiği hologramlara ve karma gerçeklik ortamlarına taşınıyor. İnsanlık, internetin sınırlarını zorlamaya devam ediyor.

Tüm bu gelişmeler bizi Türkçede öte-evren gibi adlandırmalarla anılan ve son yıllarda çok sık konuşulan bir kavrama ulaştırıyor: Metaverse. Fieldz olarak bu yazımızda sanal dünyanın en çok tartıştığı metaverse kavramına değinecek, metaverse’ün sunduğu olanaklar ve uzun vadede tedarik zincirine etkilerini ele alacağız.

Metaverse nedir?

Metaverse kavramını sahiplendiği ve bu sektöre yönelik yatırımlarını hızlandırdığı bilinen, hatta yeniden markalaşarak ismini Meta olarak değiştiren Facebook’a göre metaverse, sosyal bağlantıdaki bir sonraki evrim ve mobil internetin bir sonraki aşamasıdır. İnternetin yeni bir versiyonu olarak anılan metaverse, pek çok farklı uzman ve kuruluş tarafından farklı tanımlarla açıklanıyor. Örneğin bilgi teknolojisi ve araştırma şirketi Accenture, metaverse’ü “dünyanın nasıl çalıştığını ve etkileşime girdiğini yeniden tanımlamak için tasarlanmış, dijital olarak geliştirilmiş dünyalar, gerçeklikler ve iş modellerinin bir spektrumu” olarak tanımlıyor.

Metaverse ayrıca, ilerleyen süreçte çok sayıda online deneyime geçiş kapısı olarak hizmet edecek, birbirine bağlı, üç boyutlu sanal dünyaların bir koleksiyonu olarak da tanımlanıyor. Sosyalleşmek, öğrenmek, oyun oynamak ve daha fazlası için bir dizi dijital alan sunan metaverse, tek bir platformdansa, farklı platformların var olduğu bir evren hayalini kapsıyor. Öyle ki bu yeni evren, blokzinciri tabanlı bir ekonomiyle beraber geliyor. Bugün, tıpkı internetin ortaya çıktığı ilk zamanlarda taşıdığı belirsizlik gibi, birçok açıdan belirsiz olan metaverse kavramı, temelde insanların dijital karakterleri ve avatarlarıyla sosyalleşebildikleri, alışveriş yapabildikleri, iş süreçlerini yürütebildikleri, oyun oynayabildikleri, sanal arazi satın alabildikleri, ekonomik aktivitelerde bulunabildikleri bir platformlar yelpazesi şeklinde özetlenebiliyor. Bu imkanlar, sanal gerçeklik gözlükleri gibi giyilebilir teknolojilerin gelişmesiyle fiziksel olarak da deneyimlenebilir hale geliyor. 

Metaverse ve Web3 ilişkisi

Metaverse kavramını ve sunduğu olanakları daha yakından anlamak için, Web3 kavramını da göz önünde bulundurmak gerekiyor. Web 3.0 olarak da adlandırılan Web3, merkeziyetsizlik, blokzinciri teknolojisi ve token tabanlı ekonomi gibi konseptler üzerinden şekillenen, World Wide Web'in yinelemesi olarak tanımlanıyor. 2014'te Ethereum ağının kurucusu Gavin Wood tarafından kullanıldığı bilinen bu kavram, SpaceX ve Tesla CEO'su Elon Musk ile Twitter'ın kurucusu Jack Dorsey tarafından bir "pazarlama terimi" olarak nitelendirilse de teknoloji şirketlerinin ve risk sermayesi fonlarının ilgisini çekiyor.

Halihazırda kullandığımız Web2, bizi internet protokolleri aracılığıyla birbirimize bağlıyor ve bulut platformların yaygın olduğu, ihtiyaçların dinamik ve aktif web ve mobil uygulamaları üzerinden karşılanabildiği, internet kullanıcılarının ortak ekosisteme daima katkıda bulunabildiği bir ortam sunuyor. Forumlar, sosyal medya platformları, bloglar ve internet sitelerini içeren Web2 döneminin 2004’ten itibaren başladığı ve bugüne kadar sürdüğü düşünülüyor.

Web3, blokzinciri tabanında, güven ilkesi üzerine inşa edilecek, sahipliği merkezi olmayan bir boyuta taşıyacak ve büyük teknoloji şirketlerinden alarak kullanıcılara teslim edecek bir internet devrimini adlandırıyor. Metaverse de bir Web3 kavramı olarak kullanıcıların birbirleriyle bağlantı kurmasına, blokzinciri tabanlı merkeziyetsiz ekonomiler oluşturmasına ve gerçek zamanlı olarak etkileşime girmesine olanak tanıyan bir dijital gerçeklik olarak konumlanıyor.

Metaverse iş dünyası için ne anlama geliyor?

Metaverse vizyonunu sahiplenen şirketlerden biri olan Accenture, metaverse’ü şirketlere geleceğe hazır olmak için bugün harekete geçme fırsatı sunan bir sonraki dijital değişim dalgası olarak görüyor. Bulut ve yapay zekadan genişletilmiş gerçekliğe, blokzincirine, dijital ikizlere, uç teknolojilere ve daha da ötesine uzanan bu kavram, internetin bir sonraki evrimi olma özelliği taşıyor. Accenture, Web’in ilk yıllarında olduğu gibi, işletmelerin bugünden tamamen farklı bir geleceğe doğru yürüdüğünü söylerken, hemen hemen her iş ortamının önümüzdeki 10 yıl içinde tamamen dönüşeceğini ifade ediyor. İlerlemek için hâlâ zaman olduğuna da dikkat çeken Accenture’a göre şirketlerin bir an önce dijital dönüşümlerindeki boşlukları tamamlamaları ve internetin yeni versiyonuna güçlü dijital temellerle hazırlanması gerekiyor.

Accenture’a göre metaverse ve beraberindeki kavramlar, bugün şirketlere internetin ve dolayısıyla etkileşimlerin geleceğini tasarlama fırsatı sunuyor. Öte yandan 5G gibi gelişen bağlantı teknolojileri, işletmelerin fiziksel dünyayla etkileşim biçimini değiştiriyor ve pek de uzak olmayan bir gelecekte otomasyon ve kişiselleştirmede yeni ufuklar keşfedileceği belirtiliyor. Şirket, yaşanan teknolojik gelişmelerin gerçeğin sınırlarını belirsizleştirdiğini ve bu durumun da işletmelerin gerçekliği sorgulayanların ön saflarında olduğunu savunurken, bilgi işleme teknolojileri geliştikçe sektörlerdeki zorlukların da bir bir aşılacağına inanıyor. Bu trendler, metaverse çağına doğru adımlar atarken, insanlar ve makineler arasında, sanaldan fiziksele uzanan ilişkideki değişimi ortaya koyuyor. 

Metaverse ve tedarik zinciri

Accenture, yukarıda sıraladığımız trendler ekseninde, metaverse çağının tedarik zincirine olan etkisini de özetliyor. 2022 Accenture Teknoloji Vizyonu araştırmasına göre tedarik zinciri yöneticilerinin yaklaşık üçte ikisi, metaverse’ün organizasyonları üzerinde olumlu bir etkisi olacağını düşünüyor. Şirkete göre planlama sürecini geliştirmek için artırılmış gerçeklik, üretim operasyonları modellemek için tedarik zinciri dijital ikizleri kullanan şirketler, metaverse’ün vaat ettiklerini deneyimleyebiliyor. Peki metaverse, tedarik zinciri için ne ifade ediyor?

1. Arz ve talep ilişkisi değişiyor

Accenture’a göre müşterilerin taleplerini şirketlerin sahip olduklarıyla bir araya getirmesi beklenen metaverse, süreçlere, tesislere, envantere ve kapasiteye dair daha iyi bir görünürlük sağlayarak şirketlerin tedarik zorluklarını aşmasına yardımcı oluyor. Talepler, metaverse sayesinde daha “bilinebilir” hale geliyor ve tedarik zincirinin tüm tarafları, daha güçlü bir iletişim ağıyla birbirine bağlanıyor. Bu sayede arz ve talep uyumu da sağlanabiliyor. Kapsamlı bir tedarik zinciri ağı haritası, envanterin tam olarak nerede olduğunu, tıkanıklık nedeniyle olası nakliye gecikmelerini belirlemek ve ürünlerin doğru mağazalara taşınmasını sağlamak için simülasyonlar sunabiliyor.

2. Ürünler değişiyor

İnsanların ihtiyaçlarını karşılayabilecek ve kusursuz dijital deneyimler yaşayabilecekleri şekilde tasarlayacakları metaverse ortamları, yeni bir dünyada daha zengin etkileşimlerin yolunu da açıyor. Ürünler, kendilerini bilen, konumlarını ve envanter durumlarını kestirebilen bir hal alıyor. Bir başka deyişle dünya, her ayrıntısıyla programlanabilir hale geliyor ve bu sayede hem şirketler kârlılıklarını artırıyor hem de müşteri deneyimleri iyileşiyor.

3. Veriler kusursuz işleniyor

Accenture’a göre yapay zeka, mükemmel veri sınıfına giren, her ortama uyum sağlayabilen, tarihsel bir bağlamı olmayan sentetik veriler üretebiliyor. Bu sayede, daha önce bir pandemiye tanıklık etmemiş küresel iş dünyasının arz ve talep dengesini doğru bir biçimde tahmin edememesine yol açan durum ortadan kalkabiliyor. Yapay zeka tarafından oluşturulan sentetik verilerle şirketler, o anda kendilerinin ve pazarın nerede olduğunu kusursuz bir biçimde yansıtan tahminler üretebiliyor.

4. Bilgi işleme gücünün sınırları ortadan kalkıyor

Accenture, gelişen teknoloji ve bilgi işleme gücünün, metaverse ile yeni bir boyuta ulaşacağını düşünüyor. Bu durumun makinelere “zaman ve mekan sürekliliğini bükebilme” yeteneği kazandırdığını savunan şirket, bu yetenekle işletmelerin tedarik zinciri planlama ve yürütme süreçleri arasındaki tutarsızlıkları bertaraf edebileceğine inanıyor. İşletmeler, gelişen bilgi işleme kapasiteleri sayesinde tedarikçileri, nakliyecileri ve müşterileri kapsayan tüm tedarik zinciri ağlarını sürekli olarak görüntüleyebiliyor.

Bir çatı kavram olarak konumlanan metaverse, önemi ve vaatleri yıllar içinde, yeni uygulamalarla anlaşılabilecek bir gerçeklik algısı vaat ediyor gibi görünüyor. Bugün yapılan tahminler teknolojinin boyutuna ve gideceği yöne dair ipuçları verse de bu kavramın bireyler, toplumlar ve işletmeler için ne sağladığına, gizlilik ve güvenlik yönlerinin ne gibi riskler taşıdığına yönelik sorulara yanıt verebilmek için geleceği deneyimlemek gerekiyor. Geleceğin gerçekleşme hızının bugüne taşındığını düşündüğümüzde ise, metaverse’ün dünyaya kazandıracaklarını kavrayabilmek için çok da beklemeyeceğimiz öngörülebilir…

PAYLAŞ:

Günümüzde başarılı olmak için neden dijital inovasyon önceliklendirilmeli?

Zayıf bağlı yazılımlar üretmek: Bağımlılıkların eklenmesi