Şirket satın almaları ve birleşmeler: 2021’de neler oldu, 2022 nasıl olacak?
Şirket veya varlıkların birleşme, satın alma, ihale teklifi, varlıkların satın alınması ve yönetimin devralınması gibi çeşitli finansal işlemler yoluyla konsolidasyonunu tanımlayan birleşme ve satın almalar, “mergers & acquisitions” olarak tabir ediliyor ve M&A olarak kısaltılan büyük bir endüstri oluşturuyor. Birleşmeler, tek bir şirket adı altında yeni bir tüzel oluşturan şirketlerin birleşimini tanımlarken, satın alma, bir şirketin başka bir organizasyonu doğrudan satın almasını tanımlıyor. Örneğin PSA Group ve Fiat Chrysler'ın birleşmesiyle 16 Ocak 2021'de yeni bir tüzel kişilikle kurulan Stellantis, birleşme eyleminin örneğini teşkil ediyor. Facebook'un WhatsApp'i 19 milyar dolar karşılığında bünyesine katması ise satın almayı örnekliyor.
Bu işlemlerde değerlemeler, fiyat/kazanç oranı, kurumsal değer/satış oranı, indirgenmiş nakit akışı gibi ölçütlerle belirleniyor ve geçiş süreçleri M&A danışmanlığı veren hukuk ve danışmanlık şirketleri tarafından yürütülüyor. Başta ABD olmak üzere dünyanın her yerinde büyük bir endüstri oluşturan M&A, sektörlerdeki dengeleri de değiştirebiliyor. Ferrai, Alfa Romeo, Chrysler, Citroën, Dodge, DS, Fiat, Jeep, Lancia, Maserati, Opel, Peugeot gibi markaların çatı şirketi haline gelen Stellantis'in en büyük otomobil üreticileri içinde ilk 10'a yükselmesi, bu durumun en güncel örneklerinden biri olarak öne çıkıyor.
Fieldz olarak bu yazımızda, rekor yılı olarak tanımlanan 2021'de küresel birleşme ve satın almalarda izlenen trendleri keşfetmek için PwC'nin 2022 Görünümü raporuna göz atacağız. Sonrasında 2021’de tedarik zinciri, satın alma ve lojistik sektörlerinde manzarayı değiştiren birleşme ve satın almalara odaklanacağız. Ayrıca, 2022’den beklentilere de yer vereceğiz.
PwC Küresel Birleşme ve Satın Alma Sektör Trendleri: 2022 Görünümü
Küresel araştırma ve danışmanlık şirketi PwC, küresel birleşme ve satın almaların 2021’de yeni rekorlar kırdığını, açıklanan anlaşma sayısının 2020’ye kıyasla %24 arttığını ve 62 bine ulaştığını açıklıyor. Kamuya açıklanan anlaşma değerlerinin tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 5,1 milyar dolara ulaştığını gösteren araştırma, bu rakamın 2007’deki rekor olan 4,2 trilyon doları aştığını ortaya koyuyor.
Merkezde teknoloji var
PwC’ye göre bu trendin arkasında, teknolojiye, dijitalleşmeye ve veriye dayalı varlıklara yönelik yoğun talep yatıyor. Şirketlerin teknoloji yetkinlikleri elde etmeye ve iş modellerini dönüştürmeye çalışması, teknoloji odaklı anlaşmaları genel manzaranın hakimi konumuna taşıyor. 2022'de yaşanan teknoloji odaklı birleşme ve satın almalara göz atıldığında ise Cisco - Acacia, SAP - Signavio, Square - Tidal, Visa - Tink, Twitter - Quill satın almaları ve Hyundai’ın Boston Dynamics’in çoğunluk hissesine sahip olması öne çıkıyor.
Özel sermayenin rolü artıyor
Özel sermayenin (private equity) M&A trendlerindeki etkisinin arttığına dikkat çeken PwC, 2021’de özel sermaye fonlarının rekor miktarda sermayeyle oyuna dahil olduğunu vurguluyor. Ayrıca rekabetin arttığı endüstride, alıcıların derin operasyonel uzmanlığa, sorumlu yatırım ve ESG’ye, değer yaratmaya daha fazla odaklanması gerektiğine işaret ediliyor. Özel sermaye yatırımcılarının 2022’de 5 milyar doları aşan ve büyük, karmaşık anlaşmalara iştahının artacağı tahmin edilirken, önceki trendlerin aksine kanıtlanmış iş modelleri olmayan, riskli, erken aşama ve yenilikçi şirketlere yönelmesi bekleniyor.
Satın alma ve birleşmeleri tetikleyen temel gerekçeler ve 2022 tahminleri
PwC, küresel satın alma ve birleşmeleri tetikleyen temel gerekçeleri aşağıdaki maddelerle sıralıyor ve 2022’de endüstrinin nasıl bir eğilim izleyeceğini de aktarıyor.
Büyüklük ve ölçek avantajı
Pandemide verimli operasyonlara sahip olan ve sermayeye erişebilen şirketlerin daha küçük, daha az sermayeli şirketlere kıyasla rekabet avantajı elde ettiğine dikkat çekilen araştırmada, birleşme ve satın almaların, bu ölçek avantajına erişmek için bir yol olarak kullanıldığı belirtiliyor. Öte yandan IBM, Daimler, General Electric, Johnson & Johnson ve Toshiba gibi markaların bölünme ve elden çıkarma gibi eylemleri hayata geçirdiği, temel operasyonlara odaklanmak için işlerini böldüğü ifade ediliyor. Stratejik portföy incelemeleri yaparak düşük performanslı ve temel olmayan işleri elden çıkarmanın da birleşme ve satın almaların yanında bir trend olarak konumlandığı görülüyor. PwC, temel işlere odaklanmanın faydalarının, geleneksel kümelenmenin faydalarından daha ağır bastığını keşfeden şirketlerin buna benzer planları 2022’de de uygulamaya koyacağını öngörüyor.
Tedarik zinciri optimizasyonu
Tedarik zincirini sarsan rüzgarlara karşı çevik ve dayanıklı olmak isteyen şirketlerin tedarik zincirlerini desteklemek için birleşme ve satın almalardan faydalandığı da belirtiliyor. Temel hammaddeleri ve bileşenleri güvence altına almak, ürünlerin nasıl dağıtıldığını kontrol etmek gibi motivasyonlar, şirketleri daha fazla dikey entegrasyona yönlendiriyor. Hammadde, girdi ve iş gücü eksikliği, liman birikmeleri, konteyner kıtlığı gibi problemlerle mücadele eden şirketlerin teslim sürelerini azaltmak ve daha fazla esneklik elde etmek için kıyılara yakın fırsatlara ilgi duyduğu vurgulanıyor. Tedarik zincirinde uzmanlaşmış teknoloji şirketlerine, özellikle veri ve analitik başlıklarında güçlü bir yatırımcı ilgisi bekleniyor.
ESG etkisi
PwC’nin 2021 Küresel Özel Sermaye Sorumlu Yatırım Araştırması’nda, katılımcıların yarısından fazlası ESG gerekçesiyle potansiyel bir yatırımı reddettiğini belirtiyor. Bu da yeni iş modelleri geliştiren, yenilenebilir ve hidrojen kaynaklı enerjiye geçiş yapan önemli petrol ve gaz şirketlerinde ya da sürdürülebilir döngüsel ekonomiyi destekleyen yeşil teknoloji şirketlerinde birleşme ve satın almaların yaygınlaşacağı beklentisine yol açıyor.
2021’de ve 2022’nin ilk yarısında tedarik zinciri, satın alma ve lojistikte dikkat çekenler
SupplyChainDive, 2021’in özellikle ABD’de birleşme ve satın almalar için sıcak bir yıl olduğunu belirterek PwC’nin dikey entegrasyon öngörüsünün geçerli olduğunu doğruluyor. Birçok şirket, tedarik zincirinde rekabetçi hale gelmek için tedarikçilere ve teknolojilere odaklanıyor.
- Japonya merkezli elektronik üreticisi Panasonic'in tedarik zinciri yazılımı üreticisi Blue Yonder’ı,
- Loadsmart’ın şeffaflık odaklı çalışan Kamion ve Opendock teknoloji platformlarını,
- Maersk'in tedarik zinciri hizmetlerine lojistik dayanıklılık kazandırmak için Almanya merkezli taşımacılık şirketi Senator International’ı,
- Perakendeci American Eagle'ın tedarik zincirini dönüştürmek için Quiet Logistics'i,
- Tedarik zinciri görünürlük çözümleri üreticisi project44'ün, son kilometre teslimatı ve görünürlük odağında çalışan Convey'i satın alması 2021’in en dikkat çeken gelişmeleri arasında görülüyor.
2022’de şimdiye dek görülen satın alma, birleşme, yatırım ve iş birliği haberlerinde ise aşağıdakiler öne çıkıyor:
- Strateji ve danışmanlık şirketi Accenture, sermaye yoğun sektörlerde operasyon stratejilerine odaklanan danışmanlık şirketi Alfa Consulting satın almasıyla İspanya, Portekiz ve Meksika’daki müşterilerinin tedarik zincirlerini daha esnek, duyarlı ve sürdürülebilir hale getirmelerine yardımcı olma gücünü artırmayı amaçlıyor.
- Geodis, Singapur merkezli holding Keppel’in lojistik kolunu satın alarak Singapur ve Güneydoğu Asya’da operasyonlarını iyileştirmeyi hedefliyor.
- Maersk, kamyon filosu Pilot Freight Services’ı 1,7 milyar dolar karşılığında satın alarak son kilometre çözümleri ve hacimli yükler konusunda elini güçlendirmek istiyor.
- Kurumsal uygulama yazılımları pazar lideri SAP, finans teknolojileri girişimi Taulia’nın çoğunluk hissesini satın alarak tedarik zinciri finansmanı ve işletme sermayesi yönetimindeki varlığını genişletmeyi amaçlıyor.