Satın alma liderleri 2022’de neye odaklanıyor?


Satın alma profesyonelleri, geride bıraktığımız iki yılın yorgun kahramanları oldu. İş sürekliliğini sağlamak, artan maliyetlerle mücadele etmek, dijital dönüşümün öncülüğünü üstlenmek gibi zor görevlerin üstesinden gelen profesyonellerin, bu yılki gündemi de bir hayli zorlayıcı görünüyor. Bu yazıda, küresel trendler ışığında, dayanıklı ve esnek tedarik süreçleri oluşturmak isteyen satın alma liderlerinin 2022 gündemine odaklanıyoruz.

Pandemiyle başlayan, ticaret savaşlarıyla devam eden, iş gücü problemleriyle zorlanan ve Rusya-Ukrayna savaşıyla bir başka krizle karşı karşıya kalan birçok sektör, son iki yılda iş sürekliliği için tedarik zinciri ve satın alma profesyonellerine güvendi. Doğru tedarikçileri, doğru tedarik yollarını tercih etmek, tüm bunları yaparken sürdürülebilirliği ve büyümeyi aynı anda mümkün kılmak, diğer yandan yetenekli ekipler kurmak ve artan maliyetlerle baş etmek gibi önemli görevler üstlenen satın alma profesyonelleri, 2022’de de şirketlerin başarılarında kilit roller yürütecek gibi görünüyor.

Fieldz olarak küresel ekonomide durgunlaşmanın görünür olduğu, stagflasyon risklerinin konuşulmaya başlandığı, krizlerin çözüme ulaşmadan kalıcı bir hal aldığı, tedarik zincirinin dönüştüğü ve küreselleşmenin sonunun tartışıldığı 2022’de, liderlerin gündemine alması gereken başlıkları sizler için inceledik. Bir yandan dayanıklı ve esnek bir tedarik zinciri oluşturarak iş sürekliliğinin sağlanması için güncel riskleri yönetmeye çalışması, diğer yandan toplumsal ve çevresel sorumlulukları daha iyi bir gelecek için öncelemesi gereken profesyonellerin üzerinde en çok duracağı beş konuyu yazımızda bulabilirsiniz.

1. Maliyetleri azaltmak

Kaynaklar azalmaya, arz düşmeye başladığında artan talep, fiyat artışlarını beraberinde getiriyor. Procurement Magazine tarafından derlenen verilere göre, şirketlerin %42'si 2022'de hammadde ve işgücünde daha yüksek fiyatlar ve maliyet oynaklığı bekliyor. Dünya Bankası’nın Nisan 2022 tarihli Emtia Piyasaları Görünümü raporu, Ukrayna’daki savaşın küresel ticaret, üretim ve tüketim kalıplarını 2024’ün sonuna dek fiyatları tarihsel olarak yüksek seviyelerde tutacak şekilde değiştirdiğini vurguluyor. Son iki yılda enerji fiyatlarındaki artışın 1973’ten bu yana en büyük artış olduğu vurgulanırken, gıda ve gübre fiyatları 2008’den bu yana en büyük artışı görüyor. PwC’nin CEO anketine göre, küresel çapta 5 CEO’dan 2’si, Türkiye’deki CEO’ların ise %69’u makroekonomik değişkenliği en büyük riskler arasında sayıyor.

Buradan hareketle, tedarik ve satın alma liderlerinin birinci önceliği, maliyetleri azaltmak oluyor. Araştırma ve danışmanlık şirketi Bain & Company, 2022’yi başarılı bitirmek isteyen satın alma profesyonellerinin, bütünsel bir yaklaşım geliştirmesi gerektiğini savunuyor. Bütçenin %40’ını kapsayan tedarik sürecinde daha akıllı alışverişler yapmak için fiyat optimizasyonunu ve pazarlığı önceleyen liderler, hacimli satın almaları en iyi fiyatı sunan tedarikçilere yönlendiriyor. Harcamalar konusunda ise değer tabanlı bir süreç tasarımına ihtiyaç duyuluyor. Harcama süreçlerinde karmaşıklığı azaltmak, fiziksel süreçleri otomasyona dönüştürmek ve iyileştirmenin yanı sıra, toplam sahip olma maliyetini geliştirmek öneriliyor. Öte yandan bazı harcamaları iç kaynaklarla nasıl çözebileceğine odaklanan, satın almak yerine “yapmayı” tercih eden liderler de uzun vadede daha yüksek maliyet tasarrufları elde edebiliyor.

2. Riskleri yönetmek ve tedarik sürekliliğini sağlamak

Nassim Nicholas Taleb'in "olması ihtimal dışı görülen, fakat vuku bulduğunda etkisi çok büyük olan" olayları tanımlamak için kullandığı "siyah kuğu", pandemi, Rusya-Ukrayna savaşı, bir siber saldırı ya da sel felaketi gibi olaylarla örneklenebiliyor. Bu gibi sonuçları büyük olan olaylar, tedarik zincirlerinin kırılganlığını ortaya koyuyor. Bu riskleri doğru yönetmek, doğrudan büyüme ve kârlılıkla ilişkileniyor. KPMG’nin Avrupa, Kuzey Amerika ve Asya-Pasifik bölgelerinde 11 ülkeden 150 CEO'nun katılımıyla hazırladığı Küresel Üretim Beklentileri 2022 raporuna göre, CEO'ların %68'i, tedarik zinciri risklerini şirketlerinin büyümesine yönelik en büyük tehdit olarak görüyor.

Buna rağmen, yöneticilerin yalnızca %49’u olası aksaklıkları gidermek için risk azaltma planlarını düzenli olarak güncelliyor. Ayrıca satın alma liderlerinin yalnızca yarısı, olası kesintilerde alternatif tedarik kaynaklarını kolayca bulabiliyor. Tedarik zincirinde riskleri yönetmenin yolu ise birinci kademe tedarikçilerin ötesinde, iki ve üçüncü kademe tedarikçileri de radara almakla mümkün oluyor. Zincirin bir halkasının yaşadığı küçük bir problem, dalgalanma etkisiyle ilk halkaya kadar ulaşabiliyor. Teknoloji, yüksek riskli tedarikçilerin belirlenmesine yardımcı olmanın yanı sıra gerçek zamanlı tehdit izleme ve görünürlük artışı gibi avantajlarıyla liderlerin riskleri yönetme ve tedarik sürekliliğini sağlama başarılarını artırıyor.

3. Dijital dönüşüme öncü olmak

Bir önceki başlıkta sözünü ettiğimiz Küresel Üretim Beklentileri 2022 araştırmasına göre CEO'lar, önümüzdeki 3 yıl içinde büyüme hedeflerine ulaşmak için temel operasyonel önceliği, tüm alanların dijitalleştirilmesine yatırım yapmaya adıyor. PwC Dijital Satın Alma Araştırması'nın 2022 edisyonuna göre dijital dönüşüm kavramı, CPO'ların yol haritasında bir önceki yıla kıyasla 6 puan kazanarak ilerlemeyi sürdürüyor. Maliyetleri azaltmak ve kaynak kullanımını stratejik hale getirmek isteyen liderler, dijital dönüşümde öncü oluyor. Öte yandan risk yönetimi ve uyum (compliance) kavramları da dijital dönüşümün temel motivasyonları arasında yer alıyor. Bu eğilimin arkasında, teknolojinin veri kullanım becerisini ve değer yaratmayı hızlandırması yatıyor. Rapora göre yüksek düzeyde süreç dijitalleşmesine sahip şirketlerin %80’i, veri kullanılabilirliği sayesinde değer yaratmayı başarıyor. Satın alma departmanları, 2025’e kadar ortalama %72 oranında dijitalleşmeyi hedefliyor.

Durum böyleyken satın alma liderlerinin iş süreçlerinin her aşamasında dijital çözümleri teşvik etmesi, düzenlenmiş ve düzenlenmemiş verileri daha iyi kullanmanın ve karar alma süreçlerinde bu verilerden yararlanmanın yollarını araması gerekiyor.

4. Sürdürülebilirlik ve şeffaflık

Sürdürülebilirlik, yalnızca toplumsal ve çevresel bir sorumluluk olmanın ötesinde, büyüme ve kârlılıkla da doğrudan ilişkileniyor. GEP Harcama Kategorisi Görünümü raporunda yüksek çevresel, sosyal ve yönetişim derecelerine sahip şirketlerin daha düşük borç ve öz sermaye maliyetine sahip olduğu ve sürdürülebilirlik girişimlerinin finansal performansı iyileştirmeye yardımcı olabileceğini değiniliyor.

Sürdürülebilirlik alanında atılacak adımlar, tutarlı ve bilimsel bir net sıfır politikası, hem müşteri hem de tedarikçiye yansıyan imajda pozitif etki yaratıyor. Barclays'in bir çalışmasında, beş perakendeciden birinin etik ve sürdürülebilirlik standartlarına uymayan tedarikçilerle sözleşmelerini iptal ettiği belirtilirken, şirketlerin karbon salınımı raporlamalarına yardımcı olan CDP'nin raporuna göre tedarikçilerin %5'inden bile azının iklim geçiş planlarını uygulamaya koyduğu biliniyor. Tedarikçilerden %56'sının 2021'de hiçbir iklim hedefi olmadığına dikkat çekilirken, tedarik zinciri karbon emisyonlarının da en yüksek kirlilik kaynağı olduğu vurgulanıyor.

Satın alma profesyonellerinin iş sürekliliğini sağlamak, risk yönetimini mümkün kılmak ve beklentileri değişen müşteri, çalışan ve iş ortaklarına erişmek için iklim konusunda eyleme geçmesi ve bu çabalarını şeffaf bir biçimde ortaya koyması gerekiyor.

5. Yeteneklere ulaşmak

Satın alma liderlerinin bu yıl uykularını kaçıracak bir başka konu da yüksek seviyelerde stresle mücadele eden ve tükenmişlik hissine kapılan tedarik zinciri ve satın alma ekiplerinin motivasyonlarını yüksek tutmak olarak öne çıkıyor. Küresel anlamda iş gücüne erişimin güçleştiği ve satın alma iş gücü piyasasında rekabetin arttığı bir ortamda, çalışanlara daha iyi yan haklar sağlamak, ücret artışlarını zamanında yapmak, teknoloji kullanımıyla çalışanları daha katma değerli işlere yönlendirmek, mevcut çalışanları elde tutmak için uygulanabilecek önlemler arasında sayılıyor. Öte yandan staj programları, üniversite iş birlikleri gibi adımlarla yeni kuşakların tedarik zinciri ve satın alma alanlarına ilgi duymasını sağlamak, satın alma liderlerinin öncelikleri içinde yer alıyor.

PAYLAŞ:

Büyüme kaynağı olarak satın alma

Şeffaflık, satın alma için ne ifade ediyor?