Tedarik zinciri yönetimlerini ileri taşıyacak 4 teknoloji
Blok zinciri, yapay zeka, robotik süreç otomasyonu, büyük veri analitiği… Teknoloji geliştikçe yeni kavramlar sektörel tartışmalara konu olmaya, endüstrileri dönüştürmeye başlıyor. Tedarik zinciri de bu gelişmelerden etkileniyor. Fieldz olarak bu yazımızda, tedarik zinciri yönetimlerinin geleceğini şekillendirecek 4 teknolojiyi sizler için inceledik.
Tedarik zinciri, geride bıraktığımız iki yılda en çok tartışılan konulardan biri oldu. Haber sitelerinin en çok okunma alan makaleleri, tedarik zincirine odaklandı. Tam olarak nasıl çalıştığını anlamanın zaman zaman güçleştiği tedarik zinciri dinamikleri, pratikteki karşılığını büyük ölçüde gösterdi. Çin’deki sıfır COVID politikası, Rusya-Ukrayna savaşı ve enflasyonla tetiklenen maliyet artışları, tedarik zincirinin bu yıl da en çok konuşulan konulardan biri olacağını gösteriyor.
Herkesin gündeminde olan ve çoğu zaman ürün ve hizmetlere erişimde yaşanan güçlüklerin sorumlusu olarak anılan tedarik zinciri krizlerini aşmaya uğraşan liderlerin yolu, mutlaka teknolojiyle ve dijital dönüşümle kesişiyor. Ekonomik durgunluk küresel bir norma dönüşse de dijital dönüşüm çalışmalarının ve tedarik zincirinin dijitalleşmesi alanında çalışan girişimlere yapılan yatırımların seyrini koruması, bu durumdan kaynaklanıyor. Süreç verimliliği ve dayanıklılık sektör fark etmeksizin tüm işletmelerin en büyük önceliklerinden birine dönüşürken, tedarik zincirinin geleceğini şekillendiren teknolojiler önem kazanıyor. Tedarik zinciri ve satın alma sektörlerinde teknoloji trendleri yüzeysel öngörülerin ötesine geçerek endüstrinin yarınını şekillendiriyor.
Bu yazıda, daha neler getireceğini henüz tahmin edemediğimiz 2022’nin geri kalanında ve sonraki dönemde tedarik zinciri yönetimine etki edecek teknoloji trendlerini sizler için derledik. Trendlere geçmeden önce, araştırma ve danışmanlık şirketi Gartner'ın rakamlarla somutlaştırdığı gelecek öngörülerine göz atalım.
Gartner, tedarik zinciri teknolojisinin geleceğinde neler görüyor?
Teknolojiyi tedarik zinciri organizasyonları için stratejik bir zorunluluk olarak tanımlayan Gartner’ın bir anketinde, katılımcıların %61’i teknolojinin bir rekabet avantajı kaynağı olduğunu söylüyor. 5 işletmeden biri robot teknolojisine yatırım yaparken, gelişmekte olan başka alanlar da kritik yatırım alanları olarak görülüyor. Gartner’a göre teknoloji yatırımlarının arkasında iş gücüne erişim güçlüğü ve daha fazla çeviklik ihtiyacı yatıyor. Tedarik zinciri şirketlerinin önümüzdeki yıllarda daha esnek hale gelmesi gerektiğini ve bunun yolunun da dijitalleşmeden geçtiğini savunan Gartner, önümüzdeki 3 ila 5 yıl içinde tedarik zinciri teknolojilerinin yanı sıra insan karar verme süreçlerini iyileştiren teknolojilerin benimsenmesinde de artış öngörüyor.
2026’ya kadar büyük işletmelerin %75’i depo operasyonlarında akıllı robotları benimseyecek
Gartner, işgücüne erişim güçlükleri, artan işgücü maliyetleri ve pandeminin etkileri sebebiyle çoğu şirketin depolarda ve dağıtım merkezlerinde akıllı robotlara yatırım yapacağını tahmin ediyor. İnsan iş gücünü desteklemek için belirli süreçleri otomatikleştirmeye yarayan akıllı robotlar, geleneksel otomasyon araçlarından daha hızlı ve daha hesaplı oluşuyla öne çıkıyor.
2026’ya kadar ticari tedarik zinciri yönetimi uygulama sağlayıcılarının %75’inden fazlası yerleşik gelişmiş analitik, yapay zeka ve veri bilimi sunacak
Karar verme süreçlerini iyileştirme, tüm pazar ve sektörlerdeki tedarik zinciri kullanıcıları için yüksek bir öncelik olarak görülüyor. Bu konudaki çözüm sağlayıcıları da uygulamalarına gömülü gelişmiş analitik ve yapay zeka çözümlerini ekliyor.
2026’ya kadar tedarik zincirindeki ürün/hizmet sağlayıcıların %25’i temel uygulamalarını mikro hizmet mimarisinde yeniden tasarlayacak
Yazılımda mikro mimari yaklaşımı, şirketlerin iş akışı güncellemelerini özelleştirebilmelerine ve daha çevik olmalarına yarıyor. Geleneksel, eski ve bütünsel mimariler ise bu çevikliği sağlamıyor. Tedarik zincirinin teknolojik temelini geleceğe hazır hale getirmenin yolu, mikro hizmet tabanlı uygulama mimarilerinden geçiyor.
2025’e kadar 4 tedarik zinciri kararından biri akıllı uç ekosistemlerde alınacak
Uç ekosistemler, tedarik zinciri ağında bulunan operatör, makine, sensör, cihaz gibi nesnelerin ve insanların bağlandığı fiziksel konumları tanımlıyor. Gartner’a göre veri iletişim hizmetlerindeki gelişmeler, uç ekosistemleri daha da destekliyor ve halihazırda uygulanan uç ekosistemde karar süreçlerinin önümüzdeki dönemde artması bekleniyor.
Tedarik zinciri teknolojisine yön verecek 4 teknoloji
1- Depo ve dağıtım merkezi yönetiminde daha fazla otomasyon
Depo ve dağıtım merkezi yönetiminde süreçleri otomatikleştirmek, gerçek zamanlı veriler elde etmek açısından avantaj sağlıyor. Envanter yönetimi ve tesislere giren çıkan malların otomasyonla takibi, sürücü bekleme sürelerini iyileştiriyor ve insan hatalarını en aza indiriyor. 10 şirketten 9’u tedarik zinciri görünürlüğünü başarı için en kritik faktörlerden biri olarak görürken, depo yönetiminde de uçtan uca görünürlük ihtiyacı artıyor. Stok kıtlığı, sipariş yığılmaları, artan bekleme süreleri gibi problemlerle karşılaşmamak için robotik süreç otomasyonu ve nesnelerin interneti çözümlerinin kullanımının artması bekleniyor.
2- Daha kaliteli veriyle gelişmiş tahmin yetenekleri
Şirketler, daha doğru kararlar alabilmek için tedarik zincirinin halkalarını oluşturan tüm paydaşlarla ortak kullanılabilecek ve eyleme dönüştürülebilecek bilgilere ihtiyaç duyuyor. Daha uzun kargo bekleme süreleri, değişen tüketici talepleri, farklı taşımacılık modlarındaki kapasite problemleri ve tüm bu problemlere bağlı olarak artan maliyetleri yönetmek için daha çok düzensiz veri yerine, anlamlı sonuçlara dönüştürülebilen kaliteli verilere ilgi artıyor. Büyük veri analitiği, tam da bu noktada devreye giriyor. Geleneksel tedarik zinciri uygulamalarında talebi tahmin etmek büyük bir zorluk olsa da bugün verilerden elde edilen bilgiler, talebe yönelik güçlü tahminler oluşturmayı mümkün kılıyor.
3- Nakliye teknolojileriyle risk yönetimi
Özellikle okyanus taşımacılığına odaklanan girişimler, son yıllarda büyük ilgi odaklarından birine dönüşüyor. SkySail Advisors ve Burmester & Vogel CEO'su Evan Efstathiou, dijitalleşecek bir sonraki endüstri olan denizciliği, risk sermayesi yatırımcılarının odağı olarak görüyor ve bu alandaki girişimlerin ulaştığı değerlemeleri “şaşırtıcı” olarak nitelendiriyor. Limanlara, okyanus ticaret yollarına ve genel taşımacılık trendlerine dair güçlü bir görünürlük sunan teknolojiler, değişimlere genelde çekinceyle yaklaştığı bilinen denizcilik sektörünün hızla uyum sağlamanın yollarını aradığı 2022 trendine dönüşüyor. Zira riskleri en aza indirmek, küresel ticaretin önde gelen şirketleri için tüm taşımacılık modlarına ve her seviye tedarikçiye hakim olmayı gerektiriyor.
4- Blok zinciriyle kağıt işlerini en aza indirmek
Küresel bir ticaret ağı oluşturmanın önündeki en büyük engel, ülkeler ve rakip şirketler arasındaki veri paylaşımı olarak öne çıkıyor. Farklı ülkelerin değişen mevzuatları ve şirketlerin ticari sır addettiği bilgiler, ortak bir veritabanı oluşturmayı engelliyor. Bu alanda çalışan Global Shipping Business Network (GSBN) ise güvenli ve ortak bir veritabanının omurgası olarak, şifreli dijital defterleri, yani blok zinciri teknolojisini kullanmak için çalışıyor. GSBN'in Cargo Release hizmetinin kağıt işlerini ortadan kaldırarak bir kargonun Şanghay'dan çıkışını 2-3 günden 3 saatin altına düşürdüğü biliniyor. Öte yandan blok zinciri, tedarik zinciri operasyonları yürüten şirketlere çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim (ESG) becerilerini geliştirme fırsatı da veriyor. Tedarik zinciri aşamalarını geriye dönük takip etmek için kullanılan blok zinciri, tedarik zinciri şeffaflığını sağlamayı da mümkün kılıyor.
Gartner’ın öngörülerinden ve farklı platformlardan derlenen trendlerden de anlaşılabileceği gibi, teknolojide yaşanan güncel gelişmelerin tedarik zincirini yakından etkilediği ve birçok yeni teknolojinin daha çevik, dayanıklı, görünürlüğü yüksek, izlenebilir ve ekolojik tedarik zincirleri oluşturmayı kolaylaştırabileceği görülüyor.